SAMİMİYET TESTİ: KIBRIS

SAMİMİYET TESTİ: KIBRIS

Samimiyet Testi: KIBRIS

Basın yayında flash bir haber var.
İlk kez resmi bir Kıbrıslı Rum temsilcinin Ankara’yı ziyaret ederek sürpriz bir teklifte bulunacağı haber veriliyor.
Rum’lar "-Maraş’ı verin, limanlarınızı açın
-Kıbrıslı Türkler’in Mağusa Limanı’ndan ticaretine izin verelim
-AB vetosunu da kaldıralım" diyorlar.
Bu mesaj ne anlama geliyor?
Denktaş hayatı boyunca Kıbrıs'ta 2 devlet 2 millet istiyordu. Türkler ayrı Rumlar ayrı devlet olsun istiyordu. Bunu başardı da. KKTC devleti kuruldu kurulmasına ama maalesef dünyaya kabul ettirilmedi. Niçin, çünkü bunun Türkiye olarak mücadelesi verilmedi.
Peki, Avrupa birliği ne diyor. Diyor ki, Kıbrıs’ta tek devlet var. O da Rum’lara aittir. Türkler olsa olsa azınlık durumuna düşüyorlar.
Gelen teklif şu:
Siz Kıbrıs’ın Rumlara ait olduğunu kabul edin, biz de Avrupa devletleri ile ticaretinize evet diyelim, diyorlar. Bu ticaret Kıbrıs devletinin ticareti olarak gösterilecek. Buna karşılık biz de diyorlar müzakere başlıklarını açalım, vetoyu kaldıralım diyorlar. Bu bal gibi tek devlet tek millet demektir, Kıbrıs Rumların tezine destek demektir.
...
AB bizi kabul etmeyecek. Dedikleri her şeyi yapsan bile hazmetme kapasitesinden bahsediyorlar. Sonra, bugüne kadar dediklerini yaptık da ne oldu. İşte bir örnek, tarım ve hayvancılığımız bitti.
Biz önümüze bakalım. Bağımsız bir duruş lazım! Ama bunu AKP hükümeti yapamaz.
Ticaret mi istiyorsunuz işte size ticaret deniyor. Bu ticaret değil bir aldatmadır.
60 yıla varan zaman içerisinde hala Avrupa kapısında emir eri olmaya, şamar oğlanı olmaya devam ediyoruz. Daha kendini idare etmekten aciz bir Kıbrıs Rum yönetimi bile, Türkiye’ye rest çekebiliyor.
Şimdi karar verme zamanıdır.
Avrupa birliği ülkemizin boynuna geçirilmiş bir ilmektir.  Bugün tarım kesimi iflasın eşiğine sürüklenmiştir. Traktörünü, hayvanını, toprağını kaybetmiştir. Bunun sebebi AB talimatları gereği tarım kesiminin 10 yılda, 25 milyondan 15 milyona indirilme talimatıdır. Bunlar yetmiyormuş gibi uçuruma doğru ‘hadi bir adım daha at bakalım şunu da yapalım hadi bir adım daha at bunu da yapalım’ şeklinde intihara doğru sürüklemektedir.
Özet olarak Kıbrıs'ta ver kurtul politikası uygulanırken bakın tarihi bir gelişme meydana geldi.
Kıbrıs Türk Tarım Birliğinin organize ettiği “8. Milli Ekonomi Modeli ve Kıbrıs Tarımı” konulu sempozyum Kıbrıs Lefkoşa’da yapıldı. Rusya, Azerbaycan, KKTC ve Türkiye’den ilim adamlarının yoğun katılımı vardı. En yetkin ağızlar Kıbrıs’ı ve tarımı masaya yatırdılar.
Gördük ki, Kıbrıs’ın sadece adı bağımsız ve tarımı bitmiş durumda. Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs da tarım ve hayvancılıkta dışa bağımlı.
İşte Prof. Dr. Haydar Baş bey, öteden beri ne AB ne ABD tek çözüm bağımsız Türkiye demektedir. Bunun da gereği olan mücadeleyi vermektedir. Kıbrıs’ta yapılan sempozyumda Kıbrıs’ın mutlaka bağımsız olması gerektiği, Kıbrıs’ın dünya tarafından tanınması için diplomatik atak yapılmasını, tarım ve hayvancılığın üretiminin arttırılması ve dünyaya ihraç edilmesi gerektiğinin altını çizdiler. Bu konuda da bütün ürünlerini almak üzere Rus heyetinden söz aldılar.
Diyebiliriz ki, KKTC için siyasi, sosyal ve ekonomik açıdan bir dönüm noktası olacak bir gün yaşandı.
Kongreye Rusya'dan katılan Rus parlamenter ve ekonomist Prof. Dr. Vilademir Lisiçkin çok önemli bir açıklama yaptı. Diyor ki, biz BRICS devletleri ile bağlantı halindeyiz; Prof. Dr. Haydar Baş beyin Milli Ekonomi Modelini bu devletlere de tavsiye ettik. Rusya ABD’nin dünya hegemonyasını Milli Ekonomi Modeli ile ortadan kaldırmayı planlıyor.
Türk milletinin dikkatini çekmek istiyorum. Rusya MEM’in kurallarını kanun haline getirirken bize ne oluyor. Aklımızı başımıza alma zamanı daha gelmedi mi?

Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi

Yorum Gönder

0 Yorumlar