PİRİNCİN TAŞLARI
John Bass’ı bilmeyen veya tanımayan var mı? Belki ülkesinde bile bu kadar tanınmıyor! Bass, ABD’nin, Türkiye Büyükelçisiydi. Yazacağım sorulara cevap vermeden çekip gidiyor. Gidiyor ama gittiği yeni ülkeyi karıştırmaya ve Türkiye’ye karşı kışkırtamaya gidiyor. Sorulara da cevap veremeden gidiyor! …
15 Temmuz FETÖ ihaneti ile ABD Büyükelçiliği arasındaki ilginç bağlantıları, Cumhuriyet Savcılıkları ortaya çıktıkça, Terör destekçisi ABD Büyükelçisi John Bass, diplomatik dokunulmazlığını bildiği için Türkiye de cirit atmaya ve küstahlaşmaya devam ediyor. Büyükelçi John Bass cevapsız sorular ve sırlarıyla bu ülkeyi terk ediyor. Giderken bile arkasında pislikleri bırakarak gitmeye çalışıyor. Bass, Büyükelçi değil de sanki ABD’nin müstemleke valisi gibi davranan küstah bir adamdan başkası değildi. ABD Büyükelçisi Bass’ın Gidişi olsun da bu topraklara bir daha dönüşü olmasın… Bass, gidiyor. Yerine gelen gideni aratacak mı? Ama Bass’tan daha kötüsü olmaz herhalde. Biraz hafızamızı zorlayıp geçmiş bir kaç olaylara baktığımızda, Bass’tan daha beteri gelemez herhalde? Bass, görev yaptığı süre boyunca, nerede resim verdiyse orası karıştı. Nerede bir Amerikan operasyonu varsa üstünü örtme, istikametini çevirme görevi ondaydı. Yüzyılın en kanlı terör örgütü olan PKK'nın siyasal kanadınca kontrol edilen belediyelere kayyum atandığında en ön safta direnişte Bass vardı. Bu hamle ile adeta müttefiki PKK'ya, devleti adına talimat veriyordu. Büyükelçi. Bass, ‘Hükümetin bazı seçilmiş yerel yetkilileri terörizmi destekledikleri iddiasıyla görevden alma ve yerlerine kayyum atama kararını takiben’ “Türkiye'nin Güneydoğu'sundaki çatışma haberlerinden endişe duyuyoruz.” Diyen Bass; “Türk mercileri bazı yerel yetkililerin terörist gruplara katıldığı veya maddi destek sağladıkları yönündeki iddiaları araştırırken, hukuki süreç ve Türk Anayasası'nda saklı olduğu şekilde barışçıl politik ifade hakkını da içermek üzere, kişisel haklara saygının önemine işaret ederiz.” Yaygarası yapıyordu… Oysa o belediyeler terör örgütünün lojistik üssüne dönmüştü. Vatandaşın hizmetinde olması gereken iş makineleriyle terör örgütü hendekler kazıyor, cephe açıyor, asker-polis şehit ediyordu. Belediye araçlarıyla terör örgütüne silahlar-bombalar taşınıyordu. Ama devlet buna 'dur' deyince, Büyükelçi Bass ortalığı yıkmıştı. Daha sonra Artvin'de suçüstü yakalandı. Bütün diplomatik teamüllere aykırı olarak, çevre hassasiyeti üzerinden kalkışma hedeflendiği bir dönemde Artvin'de ortaya çıkmıştı. Açıkça, ABD'nin HES projeleri üzerinden kışkırtılan köylülere ve onları kalkışmaya iten provokatif gruplara destek olmak için Artvin’e gitmişti. Suçüstü yakalanınca, “Kaçkar'a gezmeye gittim” demişti. “PKK terör örgütüne destek mahiyetindeki akademisyen bildirisi yayınlandığında da Bass yine başroldeydi. Devleti katliamcı, PKK'yı da devletin eşiti-muhatabı gibi gösteren o alçakça bildiriye kendi devleti adına sahip çıktı.” Sadece bu da değil. Washington'ın resmi görüşü aksine 1915
trajedisi için, Türklerin Ermenilere soykırım uyguladığı yalanını dahi dillendirmekten çekinmedi…
BU SORULAR YANIT VERMEDEN GİDİYOR! 1- 17/25 Aralık’taki FETÖ'nün yargı ve emniyet yapılanması ile ABD arasında irtibatı sağladığı ortaya çıkan Metin Topuz'u neden sakladınız ve hala korumaya çalışıyorsunuz? 2- Metin Topuz'a ABD vatandaşıymış gibi sahip çıkan açıklamanızın aksine, sizin konsüler bir çalışanınız olmadığı ortaya çıktı. O halde neydi bu kişiyle ilgili tasarrufunuz? 3- 17/25 Aralık ve burada hükümet üyeleri ve bürokratlar hakkında yasadışı teknik takip yapılmasına izin verdiniz mi, vermediniz mi? 4- Adil Öksüz'ün darbe girişimi sürecinde konsoloslukla neden temas kurduğunu izah edecek misiniz? 5- 15 Temmuz gecesi, İncirlik'ten kalkan tanker uçakların, F-16'lara 20'den seferden fazla yakıt ikmali yaptığından bilginiz var mı? 6- MİT TIR’ları ihanetinin sivil ayağından iki önemli isim, FETÖ imamlarının, ihanet sürecinde konsoloslukla neden irtibat kurduğunu anlatacak mısınız? 7- Göğsünüzü gere gere, Türkiye’ye diz çöktürmeye kalkmadığınızı, kalktıysanız başarısız olduğunuzu söyleyebiliyor musunuz?
8- 15 Temmuz FETÖ kalkışmasının ertesi gün gizlice buluştuğunuz ve kameralara yakalandığınız TSK Mensubu Subay ile görüşmenizi açıklayacak mısınız? Haydi şimdi, gidişin olsun da, Türkiye’ye dönüşün olmasın..
0 Yorumlar