Ege Bölgesi mültecilerin yurt dışına kaçmak isteyenler için bir istasyon gibi kullanılıyor. Emniyet tedbirleri alınmasına rağmen bir yolunu bulup kaçmaya çalışanlar da gittikleri komşuda felaketle karşı karşıya kalıyorlar…
İzmir’in Çeşme ilçesinden botla Sakız Adası’na kaçak yollarla geçmeye çalışan yedi göçmen, Yunan askerleri tarafından elleri kelepçeli denize atılarak ölüme terk edildi. Olayda üç göçmen hayatını kaybederken, üç göçmen de kurtarıldı. Kayıp 1 göçmen için ise arama çalışması yapılıyor…
Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri 3 göçmeni kurtarırken, 3 göçmenin de cansız bedenine ulaştı. Göçmenleri, Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin ellerini plastik kelepçelere bağlayıp, can yeleği ve bot olmadan denize attıkları bu insanları canice ölüme terk ettikleri ortaya çıktı…
Göçmenlerden alınan ilk ifadeler doğrultusunda, Yunanlılar tarafından ellerinin plastik kelepçeler ile kelepçelenerek darp edildikleri, eşyalarına el konulduğu ve lastik bot olmaksızın doğrudan denize bırakıldıkları öğrenildi. Bunun bir insanlık suçu olduğu ortada iken, göçmenlere bu denli kötü muameleyi yapanlara ceza verilecek mi?
Yunanistan, uzun bir süreden beri mültecilere karşı tavrını sertleştirdiğini biliyoruz. Hatta bu nedenle AB’den uyarılar aldığı da bilinmektedir. Böyle olmasına rağmen, tutumundan hiç vazgeçmiyor. Daha iyi bir yaşam uğruna oralara kadar varanlara hak, hukuk ve insanlıkla bağdaşmayan tavırlar sergilemesi gariptir. İnsanlığın Covid-19’dan çektiği yetmezmiş gibi, mültecilerin denizlerde kelepçelenerek ölüme bırakılmaları insanlık dramının yaşanmasını gözler önüne seriyor…
Batılı ülkeler, AB, BM insan haklarından söz ediyorlar. Ülkenizde mülteci istemiyor olabilirsiniz. Onları alıp sağ-salim iade etmek, geri göndermek dururken, ellerine plastik kelepçe bağlayarak denize atmak ve ölüme terk etmek canilik değil midir?
Zamanında o insanların ülkelerini sömürürken, zenginliklerini Batı’ya taşırken, her şey iyi ve güzeldi de altın ve elmas madenleri tükendikten sonra mı o insanlar kötü oldu? Afganistan, kendimizi bildik bileli savaştan, terörden kurtulamadı. Afgan vatandaşları yıllardan beri karşı karşıya bulundukları durumdan el aman çekiyor. Suriye aynı keza! On yıldan beri savaş ve terör olaylarıyla çalkalanıp duruyor. Sömürgeciler o ülkenin üzerine leş kargaları gibi çöktüler…
Savaşın 10’uncu yılı doldu, 1 milyon insan öldü. On binlercesi sefil ve perişan oldu. Ülkelerini terk etmek zorunda kalanların 4 milyon kadarı Türkiye’de yaşam sürüyor. Türkiye mültecilere kucak açtı. Dahası gerçekleştirdiği harekâtlarla oluşturulan güvenli bölgelere Suriye’den göç edenlerin bir kısmının ülkelerine geri dönüşüne olanak sağladı. Oralarda hastaneler, okullar ve konutlar yaptırdı. Bunları yaparken, AB’den, söz verildiği gibi gerekli maddi katkıyı bile alamadı…
Afganistan’dan, Suriye’den, Irak’tan ve bazı Uzakdoğu ülkeleriyle birlikte, BM’nin tüm çağrılarına rağmen, yardım elinin tam olarak uzanamadığı, açlıkla mücadele eden bazı Afrika ülkelerinden insanlar kaçmayıp da ne yapacaktı?
Bu insanları başka ülkelere göç ettirmek zorunda kalanlardan hesap sorulmalıdır. Ama kim soracak? BM mi, AB mi, yoksa ABD, Rusya veya Fransa mı? Hadi canım sen de! Al birini vur diğerine, hepsi aynı yapının ve düşüncenin insanları değil mi?
0 Yorumlar