Suriyeli Kürtlerin kontrolünde tuttuğu bin 200 kuyunun büyük bölümünde çatışmalar nedeniyle üretim yapılamıyor. Çıkartılan petrolün büyük bölümü yine toprağa akıyor.
Suriye'de Baas rejimi, terör örgütü IŞİD ve Kürtler arasında paylaşılamayan Kamışlı ilinin Rimelan kasabası, ülkede en zengin petrol yataklarının bulunduğu bölge olarak biliniyor. Kürtlerin kontrolünde tuttuğu bölgedeki bin 200 kuyunun büyük bölümünde çatışmalar nedeniyle üretim yapılamıyor. Çıkartılan petrolün büyük bölümü yine toprağa akıyor.
AA Suriye'de petrolün bulunduğu sahalara girdi ve "at başı" denilen ve petrol pompalayan araçları görüntüledi.
Suriye'deki petrol rezervinin yüzde 36’sı, Kürtlerin yaşadığı ülkenin kuzey bölgesinde yer alıyor. Ancak Suriyeli Kürtler, hem iç savaş hem de yeterli imkanları olmadığı için petrolü rafine edip satamıyor. Yüzlerce kuyudan çıkartılan petrolün sevk edildiği depolarda yer yok. Bu nedenle sadece yüzeye yakın petrol rafine ediliyor. Mazot ve benzin için gerekli rafine işlemi yapıldıktan sonra geri kalan tüm petrol tekrar toprağa akıtılıyor.
Rimelan kasabasındaki petrol sahasının uzunluğu 100, genişliği ise 80 kilometre civarında. Bu alanın tamamında kalitelipetrol çıkıyor. Türkiye’nin Mardin ilinin Nusaybin ilçesinin hemen güneyinde yer alan Kamışlı’dan başlayan petrol sahası Deyr üz-Zor ve Irak’ın Musul iline bağlı Sincar (Şengal) ilçesi sınırlarına kadar uzuyor. Epeyce geniş olan petrol sahasında çok sayıda küçük ölçekte rafine işlemi yapılması için kurulan tesisler bulunuyor. Fakat bunların çoğu bakımsızlık nedeniyle artık iş göremiyor.
Rus uzmanları ve rejim bekçileri
Rimelan, petrol zengini bir bölge olduğu için Baas rejimi, burasıyla özel ilgilenmiş. Yerleşim birimi, rejimin güçlü olduğu dönemde Suriye’nin gözde ilçesi olarak biliniyor. Burada petrol işinde çalışan mühendisler ve güvenliğinden sorumlu üst düzey askeri komutanlar için inşa edilen lüks siteler ve villalar bulunuyor. Söz konusu evlerde başta Rus petrol uzmanları olmak üzere rejimin bekçileri kalıyordu.
Ancak dört yılı aşan iç savaş ve çatışmalar nedeniyle bölgede durum tamamıyla değişti. Artık bölge, Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) elinde. Ama petrol yönetimi, 6 partinin dahil olduğu Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) ile geçen aylarda ilan edilen, bünyesinde 14 siyasi parti ve 52 sivil toplum kuruluşunun yer aldığı Cizre (Cezire) Kantonu eliyle gerçekleştiriliyor.
Kantonun ekonomiden sorumlu bakanı yüksek petrol mühendisi Abdurrahman Hemo, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kürtlerin bölgelerindeki petrolü, enerjiye ihtiyacı olan komşusu Türkiye başta olmak üzere dünya devletlerine satmak istediklerini söyledi.
Bölgede kurulan Suriye Ekonomi Geliştirme Merkezi Başkanlığını da yürüten Hemo, ülkedeki petrolrezervinin yüzde 36’sına sahip olduklarını belirtti.
Hemo, Suriye’nin petrol rezervine ilişkin rakamı vermek istemese de son iki yıldır kendi bölgelerinde gerçekleştirdikleri üretimle, benzin, mazot ihtiyaçlarını giderdiklerini ve bağımlılıktan kurtulduklarını ifade etti.
Bin 200 petrol kuyusu
“Baas rejimi 45 yıldır tüm zenginliklerimizi aldı ancak bölgemiz için bir şey yapmadı” diyen Hemo, şunları kaydetti:
“ Petrol zenginliğinin tamamı Suriye’nin güneyi için akıtıldı. Şu anda burası merkezi yönetimden kopmuş. Rejim de burada yok denilecek niteliktedir. Artıkpetrol yönetimi bizim elimizde. Petrolümüz çok temizdir. Bölgemizde hali hazırda bin 200 kuyu mevcut. Bunların tamamı faaldir. Ama biz tüm kuyuları işletmiyoruz. Sadece kendi ihtiyacımızı karşılayacak kadarını çalıştırıyoruz.”
Türkiye’nin, Suriye’nin Kürt bölgesindeki tüm varlıklara ilişkin bilgi sahibi olduğunu ancak petrolün satılması için kendilerine kapıları açmamasına üzüldüklerini dile getiren Hemo, “Türkiye ile şimdiye kadar aramızda bir gelişme olmadı” dedi.
Hemo, ihtiyaçları kadar petrol çıkartıp rafine edebildiklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Rezervimizin ancak yüzde 3’ünü kullanabiliyoruz. Daha fazlasını çıkarmak şimdilik işimize gelmiyor. Şu anda mazotumuz sudan ucuz. Bir litre su 75, bir litre mazot ise sadece 35 Suriye lirasıdır. Halkımızın enerji ihtiyacını karşılıyor ve kimseye muhtaç etmiyoruz. Tam kapasiteyle bin 200 kuyunun işletilmesi durumunda bölgemiz ekonomik açıdan şaha kalkar.”
Siyah göller
Kereçoğ ve Gir-ziro denilen bölgedeki rafineride görev yapan petrol mühendisi Muhammed Ömer ise ayrıştırma işlemlerinin çok ilkel yöntemlerle yapıldığını ifade etti.
Petrol ürünlerinin saymakla bitmediğini belirten Ömer, şimdilik ham petrolden LPG, mazot ve benzin elde ettiklerini aktardı. Petrolün diğer ürünlerinden istifade edebilmek için ise yeterli imkanlara sahip olmadıklarını aktaran Ömer, “Şu anda Rojava’da iki çeşit benzin satılıyor. Birini biz rafine edip piyasaya sunuyoruz diğeri ise Şam’dan geliyor. Benzinimizin kalitesi düşük olduğu için ucuz. Litresi yaklaşık 70 cent. Şam’dan gelen benzinin litresiyse 2 dolardır” dedi.
OPEC verilerine göre Suriye’nin petrol rezervi 2,5 milyar varil. Bunun yaklaşık 800 milyon variline Suriyeli Kürtler sahip. Suriye savaştan önce yılda 3,1 milyar dolarlık petrol ihraç ediyordu.
Kürt bölgesindeki her kuyunun yanında adeta siyah göller oluşmuş vaziyette. Kendiliğinde yeryüzüne çıkıp akan petrolün yanı sıra belli bir aşamadan geçen kısmı da Kürtler için bir sorun. Zira Kürtler, LPG, Mazot ve benzin elde etmek için işlemden geçirdikleri ham maddenin geri kalanını için dev çukurlar açıyor ve buralara boşaltıyor. Bu nedenle bölgede oluşturulmuş onlarca petrol gölü bulunuyor
A A
0 Yorumlar